20 Ağustos 2013 Salı

Anne Olmak...

Anne olmakla ilgili bugüne dek milyonlarca yazı,milyonlarca şiir yazılmış,üzerine binlerce film,belgesel çekilmiş,tiyatrolara konu olmuş, ve milyarlarca kadın "anne" olmuş olabilir. Ama her kadının hayatında bir veya birkaç kez tattığı bu duygu;kendi hayatına ve benliğine özel; her yeni bebek yeni bir annelik ve her annelik hissi başka, bambaşkadır...
Yaşamımın en güzel şeyi; "Anne olunca anlarsın" sözüne binlerce anlam katan biricik kızım Derin'in annesi olmak...
Bundan tam 8 ay önce; birisi için adanmış yaşam nedir bilmezdim.Saçımı tarayamadan dolaşmayı,gün içinde aynaya dahi bakmamayı,günün birçok saatini şarkı/ninni söyleyerek geçirmeyi,bebek oyunlarını,uydurmaca masalları,bir dünya tatlısını güldürmek için komiklikler yapmayı,besin değerlerini,sağlıklı yiyecekleri,göz altı torbalarını,fazla kiloları bilmezdim. Hamile olduğumu öğrendiğim gün hayatımda değişiklik olacağını bilirdim de; bu değişikliğin gerçek "HAYAT"ın ta kendisi olacağını bilmezdim.

Anne olmak fedakarlıktır.Kariyerinden,mesleğinden,özel hayatından,kısacası her şeyinden gönüllü olarak uzaklaşmak, ve bunun için pişmanlık duymamaktır. Her anına tanık olmayı istemek,o güldüğünde gülmek,ağladığında ağlamak,doyduğunda doymaktır. Aylarca belki yıllarca kesintisiz uyku uyumamak,film izlememek,sabah geç kalkma seçeneğini kullanmamaktır."Asla yapmam" dediğin şeyleri bir bir yapmaktır,sırf onun iyiliği,huzuru,mutluluğu için.Sürekli kendini sorgulamak ve en önemlisi sürekli değişime açık olmak demektir. Çünkü bebekler sürekli değişir ve anneler buna ayak uydurabilecek esnekliğe sahiptir.
Anne olmak;bebeğinin etrafındaki potansiyel tehlikeleri herkesten hızlı farkedebilmek ve hemen önlem almaktır. Bebeği anlaşılmaz bir dille konuştuğunda ne söylediğini anlamaktır.O hastalandığında doktoru,büyüdüğünde öğretmeni,arkadaşı,aşçısı,sanatçısı kısacası her şeyi olmaktır anne olmak.Dünya üzerinde duyulabilecek en üstün sevgiyi duymak,en fazla ilgiyi göstermek,endişeleri en uçta yaşamak,kısacası her şeyin "en"ini hissetmektir.
Anne olmak,bunu okuyan tüm annelerin gözünün önüne kendi çocuklarını getirmesi ve okuduğu her satırda çocuğunun kokusunu burnunda hissetmesidir.
Anne olmak,ne kadar tarif etmeye çalışsak da asla anlatılamayacak tek duygudur!

12 Ağustos 2013 Pazartesi

6 Ağustos 2013 Kızımla İlk Doğum Günüm ve Derin'in İlk Hayvanat Bahçesi Ziyareti

Daha önceki hiçbir doğum günüm bu kadar anlamlı geçmedi. Bu kez 1 yıl daha yaşlanırken, aslında bin yıl gençleştiğimi hissettim bitanecik ve minicik bir kız sayesinde :)
Bu özel günü daha da özel kılmak için Derin'i Atatürk Orman Çiftliği'nin Hayvanat Bahçesi'ne götürdük. Hayvanlarla tek tek tanışabilmesi için, malesef şehirli çocukların hayvanlarla tanışabilmesinin pek fazla yolu yok..
Hayvanların kendi doğal ortamlarında bulunmaları taraftarı olarak zaten her hayvanat bahçesinde içim acıyor, ancak AOÇ Hayvanat Bahçesi'nde bir kat daha fazla içim acıdı. Çok bakımsız bir bahçe, hayvanların çoğu uygun koşullarda değil.Örneğin maymunlar fayanslarla kaplı kafes(!)lerde duruyorlar.O kadar mutsuz ve rahatsız görünüyorlar ki :( Ankara Belediyesi Bahçeye girişi ücretsiz yapmış, yenisi yapılıncaya kadar ücretsizdir yazısı asılı kapıda..Ne olursa olsun, hiçbir hayvan öyle kötü koşullarda hapsedilmeyi(!) hak etmiyor. Umarım bir çaresi bulunur...

Derin'in İlk Bayramı!

Ramazan Bayramı'nı geride bıraktık. Bu Derin'in ilk bayramıydı.Aynı zamanda çıktığı ikinci uzun yolculuktu ve malesef ilk uzun yolculuğuna göre çok daha sıkıntılıydı. Bu kez arabada pek rahat edemedi ve sanırım fazlaca sıkıldı. Bayramda anneannesini ve dedesini ziyarete Ankara'ya gittik. Çok eğlendik!!İki doğum günü ve bir bayram kutlayıp evimize geri döndük.
Daha nice nice bayramlara güzel kızım,bayram şekerim!!!

Etkinliklerimizden Davul ve Duyu Balonu!!

Montessori sistemiyle tanıştım.Tanıştım diyorum çünkü gerçekten böyle bir sistemin olduğundan bile haberim yoktu. Henüz bu konuda çok yeniyim, malumunuz Derin ile ilgilenmekten vakit ayıramadığımdan konuyla ilgili pek bilgi sahibi de olamadım. Yakın zamanda İzmir'de verilen seminer ve konferanslar için takipte olacağım.
Kızımla evde vakit geçirirken, onun uyuduğu saatlerde internet üzerinde gelişimine nasıl katkıda bulunabileceğimle ilgili araştırmalar yapıyorum. Sosyal medyada oldukça yararlı gruplar ve sayfalar var. Birkaç tanesine üye olarak vizyonumuzu genişlettik ve evde yapabileceğimiz bazı etkinlikler hakkında biraz bilgi sahibi olduk. İlk olarak Derin'in yaşına uygun olduğu için "Duyu Balonları" ve ev yapımı bir "Davul" tasarladık.
Duyu balonlarımızın malzemeleri
3 adet balon
Nohut
Pirinç
Nişasta
3 adet küçülmüş çorap(Farklı renklerde olursa iyi daha iyi olur)
Dikiş için iğne iplik

Yapılışı:
Her bir balona nohut,pirinç ve nişastadan dolduruyoruz.Daha sonra ağızlarını bağlayıp küçülmüş çorapların içine koyuyoruz.Açılmaması için de çorapların ağızlarını dikiyoruz. Su,kuru fasülye,köpük taneleri gibi malzemelerle balonların sayısını arttırabilirsiniz.Her bir balona dokunmak çocukta farklı hisler yaratacak ve duyularının gelişmesine yardımcı olacak.Hem de çok eğlenceli!!

Davul malzemeleri;
1 adet balon
Boş bir yoğurt kasesi veya bir konserve kutusu
Paket lastiği
Tokmak için de uygun boyutta bir çubuk, (ucuna oyun hamurundan bir çıkıntı yaparsanız ses daha tok çıkıyor)

Yapılışı;
Balonun ucunu kesin, kalan balonu konserve kutusuna geçirin.Sağlamlaştırmak için lastik geçirebilirsiniz.Tokmak için uygun bir çubuğun ucuna oyun hamuru koyup üzerini kaplayabilirsiniz.Benimki biraz acemi işi oldu.Yoğurt kasesinden denediğim için pek fazla ses elde edemesek de Derin için keşfedilmesi eğlenceli değişik bir oyuncak oldu. Her ne kadar tokmağı uzun uğraşlarla yemeye çalışsa da :)
İnternette pek çok sitede bu davulların yapımıyla ilgili bilgi bulabilirsiniz.Şimdilik etkinliklerimiz bu kadar.Yakında Montessori'yle ilgili daha fazla bilgi ve yapılabilmiş daha çok etkinlikle buluşabilmek dileğiyle...