31 Ocak 2014 Cuma

DerinCE Kelimeler

Derin yaklaşık 6 aydır kendince birşeyler söyleyip duruyordu :) Birkaç aydır da söyledikleri artık daha anlaşılır hale geldi. Kelime dağarcığının ne kadar geliştiğini tüm gün konuşuyor olmasından da anlıyorum ama kelimelerini sıralayınca gerçekten ne kadar çok şey söylediğini bir kez daha farkettim..

anne/annem anne/annem
baba/babam baba/babam
dede dede
anneanne/anneannem anneanne/anneannem
babaanne bababe
peçete bedede
havlu havvu
havuç havut
mandalin mannanin
muz mıs
elma emma
portakal potatal
nar na
köfte dötte
su bu
ekmek emmet
peynir bebir
kurabiye biye
pasta batta
mama/meme mama/meme
kedi pisi,miyav,tedi
kuş cik
kuzu kuzu,meee
inek inet,mooo
eşek eyek
at at
köpek havhav
maymun mamun
tavşan tavtan
fil til
kaplumbağa patata
kurbağa bubağa
ayı ayı
kelebek  
çiçek titet
arkadaş atada
araba abada
ayakkabı abata
buğra buvaaa
giy giy
otur/oturdum otuuu/otuudum
at/attım at/attıııım
tut tut
dur dur
bekle bette
yat/yattım yat/yattııım
yastık yassıt
kalk/kalktım dalt/dalttıııım
gel gel
ye ye
bak bat
acıktım adıttım
yürü yürü
atatürk atatüt
kitap babap
kapat bapat
tamam babam
anlaştık annattıııt
bal bal
alo alo
naynay nay nay
top bop
bebek bebet
ada ada
yatak yatat
çorap boğap
popo bobo
yay yay
düzelt/düzelttim düdett/düdettiiim
müzik muyit
lamba bamba
perde beeebe
öp op
baybay baybay
güle güle düledüleee
oyun oynuyor oynoynuooo
park
güzel                düdel
bart


masaj              manaj
mendil             mennil 
ışık                  ayıttt
ayak                ayatt

Bunun dışında iki kelime ile cümle kurmaya başladı. "naynay aç", "muyit aç", "meme aç","anne dalt", "anne gel", "baba ye" vb...
Bu sıralar öpme eylemine fena takılmış durumdayız. 7-8 aylık olduğundan beri tüm peluş hayvanları öperdi ama artık insanları boyunun yettiği yerlerinden (!) (bacak,kol o an neresi denk gelirse) öpüyor ve arkasından "ohhhh optuuuu missss" diyor :))
Eğer ocakta veya fırında bir yemek pişiyorsa ve hasbel kader o da mutfaktaysa hemen "battt(bak)" diyerek yemeğe yöneliyor ve "oooooooooo" gibi bir ünlem cıkarıyor :) Böylece annesinin her gün ona yemek yapası geliyor. Yemeği yediğinde güzel anlamında eliyle işaret yapıyor ve canı isterse "düdel" diyor.

Beden dili de gelişti :) Şarkıda geçen "In my heart" kısmında elini göğsüne götürüyor kalbimdesin anlamında :)
kedilerin tırmanmasını, yağmurun yağmasını,köpeğin silkelenmesini, kedilerin yalanmasını,bebeğin esneyişini taklit ediyor;söyleyince yapıyor..Bizi kaşıyor, gıdıklıyor,anlaşma anlamında bizimle tokalaşıyor, yerlere kadar eğilip selam veriyor, kapı gıcırtısına oynuyor, babasına bir bir anlatıyor,yetmezse ikinci elini de kullanıyor :), buraya bir kuş konmuş yapıyor, peçete veya mendil ile yerleri/masayı siliyor...

Hala mama sandalyesinden bir şeyleri fırlatıyor; yemek,oyuncak,peçete,tabak...
09.01.2014'ten beri yürüyor! Bütün evi turlayıp odasındaki eşiği de atlayabiliyorken bir gün düştü ve sanırım onun korkusuyla şu sıralar yine tek parmağımızı tutarak yürüyor. Son birkaç gündür tekrar yürüme denemeleri gerçekleştirmeye başladı. Umarım cesaretini toplayıp yine yürür :) Bu arada hala parmak ucunda yürüme durumumuz var. Bununla beraber arada tam basmaya da başladı ama bunların sayısı yine de oldukça az. Koltuklara veya bacaklarımıza tutunup kalkabiliyor ama hala yerden tam bağımsız bir şekilde kalkamıyor. 8 aylık olduğundan beri başarıyla gerçekleştirdiği koltuktan/yataktan geri geri inebilmesi ümit vaadediyor ;)
Emeklemekten hala nefret ediyor. Çok gerekmedikçe emeklemiyor.
Şu sıralar en hoşlandığı şey bir koltuktan diğerine oyuncaklarını/kitaplarını taşımak, elinde büyük nesnelerle yürümeye çalışmak,sürükleyerek büyük oyuncaklarını hareket ettirmek, oyuncaklarını toplamak, yastıkları yere atıp üzerlerine yatmak,şekilleri uygun deliklerden geçirip kovaya atmak,küpleri üstüste koyarak kule yapmak ve yıkmak,kapı açıp kapatmak...

Bu arada ilk dişi ; sol alt diş olmak üzere 13 ay 6 günlükken yani 27.01.2014'te tarafımdan görülmüştür! Böylece babasının kızı olduğunu bir kere daha kanıtladı :)

Bütün günümüz uyku dışında hareket halinde ve sürekli konuşarak geçiyor. 

Derin 1 Yaşında!!!

21.12.2013

Kızım,birtanem,her şeyim..Tam 1 yıl önce kucağıma ilk aldığımda hayatımı değiştiren, yüzümü güldüren, hayatımın tek vazgeçilmezi... İyi ki doğdun, iyi ki benim kızım oldun, Tanrı iyi ki beni senin annen yaptı, bunun için her gün şükrediyorum.. Hep yanımızda ol, ihtiyacın olduğu sürece hep yanında olalım. Seni her şeyden çok seviyorum. İyi ki varsın gökkuşağı prensesim!


















Doğum günü için 3 katlı gökkuşağı temalı pastası kurabiye kuzusu olarak bana; tüm süslemeler de FISH Organizasyon 'a aittir. Bize hayalimizdekinden daha güzel bir parti yaşattıkları için kendilerine tekrar teşekkür ederim :)
Her yılın böyle rengarenk ve neşeli geçsin canım kızım!!!


22 Kasım 2013 Cuma

Derin 11 Aylık!

Çok uzun bir aradan sonra yeniden merhaba...
İnanın bu ayların nasıl geçtiğini bilmiyorum.Hayatta böyle tatlı bir koşuşturmacanın olacağını asla tahmin etmezdim.
Derin bu süreçte çok büyüdü,yeni bir çok şey yaptı.Malesef ben bu "ilk"lerin bazılarını atlamış olabilirim.Bu yüzden öncelikle kızımdan özür dilerim.İleride okuyacağı bu hatıra için belki biraz daha fazla özen göstermem gerekiyordur ama ben zamanımın 9/10'unu onunla oyun oynayarak geçiriyorum.Sanırım bu nedenle beni affedecektir :)
29 Ağustos 2013'te ilk kez Şirince ve Kuşadası'na gitti.

















10 Eylül 2013'te ilk kez Migros'ta alışveriş arabasına oturdu :)


















25 Eylül 2013'te ilk kez şeker hamurlarıyla oynadı ve buna bayıldı!


















29 Ekim 2013 günü Cumhuriyet çocuğu Derin ilk kez emekledi.
Tarihini hatırlayamayacağım ama çok uzun zamandan beri kelimeler söylüyor,bunları ayrı bir yazıda uzun uzun yazacağım..
14 Ekim 2013 günü ilk kez ekmek parçalarını kendisi yedi ve yine aynı gün ilk kez bir köpek sevdi :)

















İlk Kurban Bayramı, ilk Cumhuriyet Bayramı yine 2013 Ekim ayında yaşandı.
25 Ekim 2013 'te ilk kez babasıyla benim 5. evlilik yıldönümümüze eşlik etti,tabiri caizse yıldönümümüzü şenlendirdi :)

20 Ağustos 2013 Salı

Anne Olmak...

Anne olmakla ilgili bugüne dek milyonlarca yazı,milyonlarca şiir yazılmış,üzerine binlerce film,belgesel çekilmiş,tiyatrolara konu olmuş, ve milyarlarca kadın "anne" olmuş olabilir. Ama her kadının hayatında bir veya birkaç kez tattığı bu duygu;kendi hayatına ve benliğine özel; her yeni bebek yeni bir annelik ve her annelik hissi başka, bambaşkadır...
Yaşamımın en güzel şeyi; "Anne olunca anlarsın" sözüne binlerce anlam katan biricik kızım Derin'in annesi olmak...
Bundan tam 8 ay önce; birisi için adanmış yaşam nedir bilmezdim.Saçımı tarayamadan dolaşmayı,gün içinde aynaya dahi bakmamayı,günün birçok saatini şarkı/ninni söyleyerek geçirmeyi,bebek oyunlarını,uydurmaca masalları,bir dünya tatlısını güldürmek için komiklikler yapmayı,besin değerlerini,sağlıklı yiyecekleri,göz altı torbalarını,fazla kiloları bilmezdim. Hamile olduğumu öğrendiğim gün hayatımda değişiklik olacağını bilirdim de; bu değişikliğin gerçek "HAYAT"ın ta kendisi olacağını bilmezdim.

Anne olmak fedakarlıktır.Kariyerinden,mesleğinden,özel hayatından,kısacası her şeyinden gönüllü olarak uzaklaşmak, ve bunun için pişmanlık duymamaktır. Her anına tanık olmayı istemek,o güldüğünde gülmek,ağladığında ağlamak,doyduğunda doymaktır. Aylarca belki yıllarca kesintisiz uyku uyumamak,film izlememek,sabah geç kalkma seçeneğini kullanmamaktır."Asla yapmam" dediğin şeyleri bir bir yapmaktır,sırf onun iyiliği,huzuru,mutluluğu için.Sürekli kendini sorgulamak ve en önemlisi sürekli değişime açık olmak demektir. Çünkü bebekler sürekli değişir ve anneler buna ayak uydurabilecek esnekliğe sahiptir.
Anne olmak;bebeğinin etrafındaki potansiyel tehlikeleri herkesten hızlı farkedebilmek ve hemen önlem almaktır. Bebeği anlaşılmaz bir dille konuştuğunda ne söylediğini anlamaktır.O hastalandığında doktoru,büyüdüğünde öğretmeni,arkadaşı,aşçısı,sanatçısı kısacası her şeyi olmaktır anne olmak.Dünya üzerinde duyulabilecek en üstün sevgiyi duymak,en fazla ilgiyi göstermek,endişeleri en uçta yaşamak,kısacası her şeyin "en"ini hissetmektir.
Anne olmak,bunu okuyan tüm annelerin gözünün önüne kendi çocuklarını getirmesi ve okuduğu her satırda çocuğunun kokusunu burnunda hissetmesidir.
Anne olmak,ne kadar tarif etmeye çalışsak da asla anlatılamayacak tek duygudur!

12 Ağustos 2013 Pazartesi

6 Ağustos 2013 Kızımla İlk Doğum Günüm ve Derin'in İlk Hayvanat Bahçesi Ziyareti

Daha önceki hiçbir doğum günüm bu kadar anlamlı geçmedi. Bu kez 1 yıl daha yaşlanırken, aslında bin yıl gençleştiğimi hissettim bitanecik ve minicik bir kız sayesinde :)
Bu özel günü daha da özel kılmak için Derin'i Atatürk Orman Çiftliği'nin Hayvanat Bahçesi'ne götürdük. Hayvanlarla tek tek tanışabilmesi için, malesef şehirli çocukların hayvanlarla tanışabilmesinin pek fazla yolu yok..
Hayvanların kendi doğal ortamlarında bulunmaları taraftarı olarak zaten her hayvanat bahçesinde içim acıyor, ancak AOÇ Hayvanat Bahçesi'nde bir kat daha fazla içim acıdı. Çok bakımsız bir bahçe, hayvanların çoğu uygun koşullarda değil.Örneğin maymunlar fayanslarla kaplı kafes(!)lerde duruyorlar.O kadar mutsuz ve rahatsız görünüyorlar ki :( Ankara Belediyesi Bahçeye girişi ücretsiz yapmış, yenisi yapılıncaya kadar ücretsizdir yazısı asılı kapıda..Ne olursa olsun, hiçbir hayvan öyle kötü koşullarda hapsedilmeyi(!) hak etmiyor. Umarım bir çaresi bulunur...

Derin'in İlk Bayramı!

Ramazan Bayramı'nı geride bıraktık. Bu Derin'in ilk bayramıydı.Aynı zamanda çıktığı ikinci uzun yolculuktu ve malesef ilk uzun yolculuğuna göre çok daha sıkıntılıydı. Bu kez arabada pek rahat edemedi ve sanırım fazlaca sıkıldı. Bayramda anneannesini ve dedesini ziyarete Ankara'ya gittik. Çok eğlendik!!İki doğum günü ve bir bayram kutlayıp evimize geri döndük.
Daha nice nice bayramlara güzel kızım,bayram şekerim!!!

Etkinliklerimizden Davul ve Duyu Balonu!!

Montessori sistemiyle tanıştım.Tanıştım diyorum çünkü gerçekten böyle bir sistemin olduğundan bile haberim yoktu. Henüz bu konuda çok yeniyim, malumunuz Derin ile ilgilenmekten vakit ayıramadığımdan konuyla ilgili pek bilgi sahibi de olamadım. Yakın zamanda İzmir'de verilen seminer ve konferanslar için takipte olacağım.
Kızımla evde vakit geçirirken, onun uyuduğu saatlerde internet üzerinde gelişimine nasıl katkıda bulunabileceğimle ilgili araştırmalar yapıyorum. Sosyal medyada oldukça yararlı gruplar ve sayfalar var. Birkaç tanesine üye olarak vizyonumuzu genişlettik ve evde yapabileceğimiz bazı etkinlikler hakkında biraz bilgi sahibi olduk. İlk olarak Derin'in yaşına uygun olduğu için "Duyu Balonları" ve ev yapımı bir "Davul" tasarladık.
Duyu balonlarımızın malzemeleri
3 adet balon
Nohut
Pirinç
Nişasta
3 adet küçülmüş çorap(Farklı renklerde olursa iyi daha iyi olur)
Dikiş için iğne iplik

Yapılışı:
Her bir balona nohut,pirinç ve nişastadan dolduruyoruz.Daha sonra ağızlarını bağlayıp küçülmüş çorapların içine koyuyoruz.Açılmaması için de çorapların ağızlarını dikiyoruz. Su,kuru fasülye,köpük taneleri gibi malzemelerle balonların sayısını arttırabilirsiniz.Her bir balona dokunmak çocukta farklı hisler yaratacak ve duyularının gelişmesine yardımcı olacak.Hem de çok eğlenceli!!

Davul malzemeleri;
1 adet balon
Boş bir yoğurt kasesi veya bir konserve kutusu
Paket lastiği
Tokmak için de uygun boyutta bir çubuk, (ucuna oyun hamurundan bir çıkıntı yaparsanız ses daha tok çıkıyor)

Yapılışı;
Balonun ucunu kesin, kalan balonu konserve kutusuna geçirin.Sağlamlaştırmak için lastik geçirebilirsiniz.Tokmak için uygun bir çubuğun ucuna oyun hamuru koyup üzerini kaplayabilirsiniz.Benimki biraz acemi işi oldu.Yoğurt kasesinden denediğim için pek fazla ses elde edemesek de Derin için keşfedilmesi eğlenceli değişik bir oyuncak oldu. Her ne kadar tokmağı uzun uğraşlarla yemeye çalışsa da :)
İnternette pek çok sitede bu davulların yapımıyla ilgili bilgi bulabilirsiniz.Şimdilik etkinliklerimiz bu kadar.Yakında Montessori'yle ilgili daha fazla bilgi ve yapılabilmiş daha çok etkinlikle buluşabilmek dileğiyle...